Türkiye’de Görmeden Dönmemeniz Gereken 15 Saklı Cennet

Türkiye, sadece Kapadokya, Pamukkale ve Antalya’dan ibaret değil. Gözlerden uzak, tur rehberlerinin çoğunun değinmediği; ama doğası, tarihi ve huzuruyla insanı kendine çeken onlarca saklı cennet var. Eğer kalabalıklardan uzak, otantik ve doğayla iç içe bir rota arıyorsanız, bu liste tam size göre. İşte Türkiye’de görmeden dönmemeniz gereken 15 saklı güzellik…

1. Sazlıdere Kanyonu – Çanakkale

Assos’a yakın bir konumda bulunan bu kanyon, serin suyu, yemyeşil bitki örtüsü ve sessizliğiyle büyülüyor. Doğa yürüyüşü severler için ideal olan bu alan, piknik yapmak isteyenlerin de gözdesi. Üstelik giriş ücretsiz ve keşfetmek için çok fazla kalabalıkla uğraşmak zorunda kalmıyorsunuz.

2. Akyaka’nın Saklı Koyu – Muğla

Akyaka zaten huzurun başkenti gibi. Ancak herkes Azmak Nehri’ne yönelmişken siz biraz daha yürüyüp Saklı Koy’a ulaşabilirsiniz. Temiz, berrak ve sığ deniziyle çocuklu aileler için de oldukça ideal. Sessizliğiyle, sadece denizin sesiyle baş başa kalabileceğiniz bir vaha adeta.

3. Yörük Köyü – Safranbolu / Karabük

Osmanlı’dan kalma taş evleri, bozulmamış sokakları ve mis gibi cevizli ev yapımı eriştesiyle Yörük Köyü, nostalji dolu bir zaman yolculuğu sunuyor. Köydeki kadınlar, sokak aralarında geleneksel ürünler satarken aynı zamanda hikâyeler anlatıyor. Rehbersiz gitmeyin, köyün tarihini dinlemek büyülüyor.

4. Gito Yaylası – Rize

Kaçkar Dağları’nın eteğinde, bulutların üzerinde bir yaşam hayal ediyorsanız Gito Yaylası tam yeri. Elektrik sınırlı, telefon çekmiyor ama doğa size fazlasını sunuyor. Ahşap evlerde konaklayabilir, sabah sisin içinden doğan güneşi izleyebilirsiniz.

5. Seben Gölü – Bolu

Kampçıların gizli favorisi olan Seben Gölü, hem yaz hem sonbaharda muhteşem manzaralar sunuyor. Göle yansıyan ağaçlar, kuş cıvıltıları ve gece yıldızlarla dolu bir gökyüzü… Hem karavancılar hem çadır kampı yapanlar için harika bir tercih.

6. Tlos Antik Kenti – Fethiye

Likya Uygarlığı’nın en önemli yerleşim yerlerinden biri olan Tlos, genellikle öne çıkan turistik yerlerin gölgesinde kalıyor. Oysa manzarası, antik mezarları ve tapınak kalıntılarıyla tarih meraklılarını mest ediyor. Ziyaretçilerin az olması da burayı daha özel kılıyor.

7. Kurşunlu Şelalesi – Antalya

Düden ve Manavgat kadar meşhur olmasa da Kurşunlu Şelalesi, yemyeşil bir vadinin içinde gizlenmiş doğa harikası. Küçük göletleri, taş köprüleri ve yürüyüş yollarıyla şelaleye varmak başlı başına bir macera.

8. Lavanta Tarlaları – Kuyucak Köyü / Isparta

Fransa’daki Provence bölgesine taş çıkartacak bu lavanta tarlaları, Haziran sonu Temmuz başı arasında adeta mor bir denize dönüşüyor. Kuyucak Köyü’nde yer alan bu tarım alanı, fotoğraf meraklıları için tam bir stüdyo. Ayrıca lavanta ürünleriyle köy ekonomisine katkıda bulunmak da mümkün.

9. İğneada Longoz Ormanları – Kırklareli

Avrupa’nın en büyük longoz ormanlarından biri olan bu bölge, hem yürüyüş hem kano yapabileceğiniz nadide alanlardan. Deniz, göl ve orman üçlüsünü bir arada yaşatan İğneada, özellikle İstanbul’a yakınlığı sayesinde hafta sonu kaçamaklarının yeni adresi olmaya aday.

10. Bördübet – Marmaris

Amazon ormanlarını andıran bu doğa cenneti, teknelerin ve lüks otellerin uzağında bir kaçış noktası. Bördübet Deresi boyunca yürüyüş yapabilir, denize açılan küçük koylarda yüzebilirsiniz. Burası her daim sessizliğe, doğaya ve kendine zaman ayırmak isteyenlere hitap ediyor.

11. Amasra’nın Bakir Koyları – Bartın

Amasra merkez oldukça bilinir hale geldi ama çevresinde gizli kalmış küçük koylar hâlâ var. Bozköy, Çakraz ve İnkum taraflarında keşfedilmeyi bekleyen kumsallar sizi bekliyor. Dalgasız denizi ve doğal yapısıyla kalabalık plajlara alternatif sunuyor.

12. Haremtepe (Çeçeva) Çay Bahçeleri – Rize

Fotoğraflarda sıkça görüp “Burası gerçekten Türkiye mi?” diyeceğiniz çay bahçeleri tam burada. Rize’nin Çeçeva köyünde bulunan Haremtepe, çay tarlalarının basamak basamak yukarı uzandığı müthiş bir görsel şölen sunuyor. Gün batımında burada olmak tarifsiz bir deneyim.

13. Bafa Gölü – Aydın / Muğla Sınırı

Mitolojik hikâyeleri, kuş çeşitliliği ve kıyısındaki Herakleia antik kentiyle Bafa Gölü başlı başına bir açık hava müzesi. Balıkçı tekneleri, sığ suyu ve zeytin ağaçlarıyla çevrelenmiş kıyıları, doğayla uyumlu bir dinlenme vadediyor.

14. Salda Gölü’nün Az Bilinen Köşesi – Yeşilova

Salda Gölü çok popülerleşti; ancak gölün her yeri aynı yoğunlukta değil. Özellikle batı kıyısında bulunan daha az bilinen plajlar, hem temizlik hem sessizlik açısından çok daha tatmin edici. Turkuaz rengi suyu ve beyaz kumsalıyla Maldivler benzetmeleri hiç abartı değil.

15. Delikkemer – Patara / Antalya

Patara Antik Kenti’nin su kemerlerinin devamı niteliğindeki Delikkemer, dağların arasına gizlenmiş bir mühendislik harikası. Biraz yürümeyi göze alırsanız, tarihi bir yapı ve doğa yürüyüşü keyfini bir arada yaşayabilirsiniz. Güneşin ışıkları taşların arasından süzülürken ortaya çıkan görüntü büyüleyici.

Sonuç: Türkiye’nin Saklı Hazinelerini Keşfetmeye Hazır mısınız?

Her biri kendine özgü yapısıyla Türkiye’nin saklı cennetleri, sadece doğaya değil, kültüre, tarihe ve huzura da açılan bir kapı. Popüler rotalardan biraz saparak bu yerleri ziyaret etmek, hem ruhunuzu dinlendirecek hem de keşif heyecanınızı yeniden canlandıracak.

Eğer siz de klasik rotalardan sıkıldıysanız ve “Nereyegitsek?” diye düşünüyorsanız, bu listeye kulak verin. Sessizlik, doğallık, tarih ve huzur bu 15 durakta sizi bekliyor.